Scroll Top

Apiterapi: Arıların Şifa Dünyasına Yolculuk

apiterapi

İnsanlığın en eski tarihlerinden beridir arılar kutsal görülmüştür. Arıların davranış ve çalışma biçimleri, arıların birlikte yaptıkları kovanlarının şekilleri ve özellikleri Tanrı’nın mucizesi olarak atfedilmiştir. 

Einstein; ‘’Eğer arılar yeryüzünden yok olursa, insanın sadece dört yıl ömrü kalır’’, diyerek bizler için arıların ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. 

Arılar birçok dönem içerisinde bereketi, ölümsüzlüğü, bolluğu, üremeyi, üretkenliği, çalışkanlığı, gayreti sembolize etmiştir. Şairler için ilham perisi olmuş, İslamiyet’te Tanrının askerleri olarak nitelendirilmiştir. Mitoloji ve dini görüşlere göre saygın bir yerde olan ‘’arılar’’ doğal şifa, besin kaynağı, hastalıkların tedavilerinde bazen ham madde bazen yardımcı madde olarak da önemli bir yere sahiptir. 

Arılar; Gıda ihtiyacımızın üçte birinin üretimine yardımcı olurken, yaban hayata da birçok yiyecek sağlar, erozyonu önler ve sağlığımıza faydalı besinlerin, ilaçların oluşumuna etken, yararlı bir besin kaynağıdır. 

Bilim ve teknolojinin gelişmesi ile arı ve arı ürünlerinin önemini ve etkilerini daha iyi anlıyoruz. Çok eski zamanlardan da bildiğimiz arılarla tedavi olunup, arı ürünleri ile hastalıkların giderildiği görülmüş, kaynaklardan tespit edilmiştir. Gelişen bilim ve modern çağın teknolojisi ile Apiterapi yöntemi güncelliğini devam ettirmektedir. Peki apiterapi arıların şifa dünyasına yolculuk nedir ve faydaları nelerdir bir göz atalım.

APİTERAPİ NEDİR?

Kelime anlamına açısından incelersek, apis mellifera anlamına gelen bal arısı ile therapy anlamına gelen iyileştirme kelimelerinin birleşmesi ile apiterapi yani bal arılarıyla tedavi, iyileşme anlamına gelmektedir.

Apilarnil, bal, polen, propolis, balmumu, arı sütü, arı zehri ve arı ekmeği gibi bal arılarının ürünleriyle yapılan tedavi yöntemine apiterapi denilmektedir.

APITERAPI ÜRÜNLERI NELERDIR?

Arı ürünleri ile sağlığımızın devamlılığını sağlamak, korumak, hastalıklarımızın tedavisinde destek olmak için etkili yöntem olup, antibakteriyel, antitümör, antioksidan gibi özelikleri de barındırmaktadır. 

Apilarnil; Yedi günlük larva aşamasında kovandan toplanan arı larvasının toz haline getirilmesiyle tüketilen apiterapi ürünüdür. Bizler için oldukça yararlı besin kaynağı olan erkek ve dişi arı larvaları vücuda enerji vermesi, üreme sistemini düzenlemesi ve hücre yenilenmesi gibi rahatsızlıkların tedavisi için çözüm tedavilerine destekleyici bir rol üstlenmektedir.

Arı ekmeği; Kovan içinde görevli olan işçi arıların yavru arıları beslemek için topladıkları polene denir. Arı salgısıyla polenin bir araya gelerek mayalanması ile sonucu oluşan besin kaynağıdır. Arı ekmeği içeriğinde yüksek oranda asetilkolin, laktik asit, protein, B ve K vitamini barındırır. Polene göre daha kolay sindirilen arı ekmeği kronik hale gelmiş kabızlık problemlerine ve tansiyon gibi rahatsızlıklara iyi gelir.

Arı zehri; Dişi işçi arılarda bulunmaktadır ve direk arının sokması ile vücuda alınabilir. Kan dolaşımını hızlandıran, tansiyonu düşüren, bakteri giderici, bağışıklık sistemini hareket geçiren, radyasyona karşı koruyucu etkilere sahiptir.

Bal; Arıların ürettiği en bilinen, en tatlı, en yaygın olan, hasat edilebilinir arı üründür. Doğal enerji kaynağı olan bal; Çocuklar ve yaşlılar, hastalar, sporcularla, sağlıklı insanlarında severek tükettikleri bir gıdadır. Bal iştah arttırarak, kalsiyum, enerji ve direnç kazandırmakta, antimikrobiyal özelliği ile de hastalıklarda tedavi edici bir besin kaynağı olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Polen; Erkek arıların üremesine yardımcı olarak kullanılan arı polenlerini, arılar bitkilerden toplar. Protein, mineral ve vitamin olarak besin değerleri açısından zengin olması, kısırlık tedavisinde, prostat, alerjik hastalıklar ve kanser türlerine etkisi, metabolizma ve sindirim işleyişine faydalı olduğu bildirilmiştir.

Arı sütü; Dişi arılarda bulunup, enzim ve vitamin bakımından zengindir. Hücre yenilenmesini ve hücre üretimini desteklediği, kalp sorunlarına iyi geldiği, bazı kanser türlerinin oluşumunu önlediği, metabolizmayı hızlandırarak, vücuda enerji verip, bağışıklığı güçlendirip, vücuda sağlık ve dinçlik sağlamaktadır. Kemoterapi, radyoterapi gören hastaların, uzun süreli antibiyotik kullananların karaciğer, böbrek hasarlarını önlemekte, karaciğer ve böbrek çalışma sistemini korumaktadır.

Propolis (arı tutkalı); iğne yapraklı ağaçların reçinesiyle, balmumu karışımından elde edilen arı ürünüdür. Balı ve kovanı virüslerden, bakterilerden korumak için arıların yaptığı karışımıdır. Propolis içeriğinde antiviral, anti fungal, anti ülser, anti enflamatuar, anti tümör, lokal anestezik ve antibakteriyel özelliği bulunmaktadır. Bağışıklık uyarıcı özelliği ile de apiterapi, biyokozmetik, beslenme ve tıp alanlarında faydalanılmaktadır.

Balmumu; Bal arılarının en başta kovanlarını yapabilmek için ürettikleri enzimlerdir. Balmumunda antibakteriyel, antienflamatuar ve nemlendirici özellikleri ile genellikle kozmetik ürünlerinde, cilt bakım ürünü olarak kullanılmaktadır. 

APİTERAPİ ÜRÜNLERİ KULLANIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

  • Arı ve arı ürünlerine karşı alerjisi olmayan kişilerin kullanımına uygundur. En önemlisi arı zehri alerji testi mutlaka önden yapılmalıdır.
  • Güvenilir üreticiden temin etmek çok önemlidir.
  • Kullanılan arı ürünlerinin hangi bitki örtüsünde ve nasıl bir çevrede yetişmiş bitkilerden oluştuğunu bilmek önemlidir. Bitkilerin etken maddeleri bilinmelidir ki uygulanan arı ürünlerinde bir etki görüldüğünde doğru değerlendirme yapılabilinsin. 
  • Apiterapi ürünlerinin çevre kirliliğinden, egzoz, sanayi atıkları, tarım ilaçları ile antibiyotikler taşımadığından yani kalitesinden emin olunması gerekir.
  • Apiterapi ürünlerinin doğru şekilde muhafaza edildiğinden emin olunmalıdır.
  • Hangi apiterapi yöntemi uygulanacaksa yaş gurubuna uygun olmalıdır.
  • Uzmanların belirlediği kullanım miktarına uyulmalıdır.
  • Karaciğer, siroz, böbrek yetmezliği, gebelik, insüline bağlı diyabet rahatsızlıklarının bulunmadığına emin olmak gerekmektedir.
  • Apiterapi öncesi Beta-bloker kullanımı da dikkat edilmesi önerilebilir.
  • Psikiyatri tedavisi ve ciddi psikolojik rahatsızlıkları olup olmadığı gözden kaçmamalıdır.

APİTERAPİ NASIL UYGULANIR?

Çin, Japonya, Kore gibi Doğu ülkelerinde arı zehri ile akupunktur noktalarına enjektesi ile uygulanan tedavi çeşidi iken Türkiye’de apilarnil, propolis, polen, bal, arı ekmeği, arı zehri, arı sütü, balmumu ürünleriyle yapılan tedavidir. 

Bölgesel cilt üzerine uygulama, ağız yolu ile oral uygulama ya da kana enjeksiyon ile uygulama olarak farklı kullanım şekilleri vardır. 

APITERAPI FAYDALARI NEDIR?

Apiterapi bağışıklık sistemini oldukça önemli bir oranda güçlendirdiği için soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolları hastalıklarının tedavisinde, halsizlik, direnç düşüklüklerinin giderilmesinde önemli bir destektir. Apiterapinin iltihap sökücü özelliği ile iltihaplı romatizma, eklemlerde iltihap nedeniyle oluşan ağrılar gibi iltihaplı hastalıkların giderilmesinde kullanılabilir. Apiterapi kronik diyebileceğimiz hastalıkların ve kronikleşebilecek hastalıkların tedavi sürecinde kullanılmaktadır. Artrit, parkinson, MS gibi kronik hastalıkların tedavilerinde arı ürünleri ek destek olarak kullanılıyor. 

bir yorum bırakın